3 Nisan 2017 Pazartesi

Roma'da nerede ne yenir, ne içilir rehberi!

Sevgili Roma! Aşırı lezzetlisin ve tam bana göresin. Roma'da geçirdiğim üç gün boyunca yediğim içtiğim her şey muazzamdı. Sadece pizzalar, makarnalar değil, deniz ürünleri, kahveler, cheesecakeler, dondurmalar da muhteşemdi. Eğer siz de benim gibi iyi yemek sevenlerdenseniz, ruhunuzu güzel tatlarla beslemeyi seviyorsanız, rica edeceğim gidin bu isimlerini sayacağım mekanlara; pişman olmayacaksınız... 

İtalya denince akla ilk pizza geliyor tabi ki! Pizza için iki adres var önerebileceğim. İkisi de efsane. Soldaki fotoğraftaki Pizzeria da Baffetto. Kocaman bir pizza var fotoğrafta, evet fakat hamur incecik olduğu için sıkıntı olmuyor. Sağdaki ise Pizzarium Bonci. Hamuru bildiğimiz klasik hamur. Şimdi normal şartlar altında ben klasik hamur severim pizzada. Fakat favorim Baffetto oldu. Sevgilimin favorisi ise Bonci'ydi. Baffetto klasik bir pizzacı. Menüden siparişinizi veriyorsunuz, yuvarlak pizza masanıza geliyor. İki boy pizza var. Fiyatları da (büyük boy) 10-12 euro gibi çoğunlukla. Bonci ise farklı. Pizzalar büyük dikdörtgen tepsilerde pişirilip sergileniyor. İstediğiniz pizzaları "şundan iki dilim, bundan bir dilim" diye seçiyorsunuz. Kilo ile satılıyor ve kilosu 18-23 euro arası. Pizzalarınız tartılıyor, kasada ödemeyi yapıp pizzalarla çıkıyorsunuz dışarı. Ayaklı masalarda ya da bir bankta, dilediğiniz yerde pizzanızı afiyetle yiyorsunuz. Füme etli, vejetaryen ya da klasik pizzalar her ikisinde de var. Bunun dışında kabaklı, patlıcanlı gibi farklı alternatifler de var. İkisine de gidin mümkünse. Memnun kalacağınıza inanıyorum. Baffetto; Via del Governo Vecchio, 114 adresinde. Navona - Pantheon civarı. Bonci ise Via della Meloria, 43 adresinde. Cipro metro istasyonunun hemen yanında!

İkinci önerim bir deniz ürünleri restoranı. Fish Market. Kalamar, karides, ahtapot, yengeç, ıstakoz aklınıza gelebilecek her türlü deniz ürünü var. Hepsi lezzetli, kesin bilgi! Küçük ve salaş bir mekan. Size bir menü ve kalem getiriyorlar. Tek sayfalık bir kağıt, a3 gibi. Ve siz istediklerinizi üzerinde işaretleyip garsona veriyorsunuz. Sırayla geliyor seçtikleriniz. Görsel şölen resmen. Deniz ürünü sevenlerdenseniz mutlaka gitmelisiniz. Fiyatlara gelince; karides / kalamar 8 euro, bütün ıstakoz 20 euro, ahtapot 12 euro vb. Buradan menüye bakabilirsiniz. Fish Market; Vicolo Della Luce, 2 adresinde. Trastevere'de Ponte Garibaldi köprüsüne çok yakın. 

Makarna sevenler için geliyor sıradaki tavsiyem; Pastificio. En sevdiğim yemektir makarna, samimi söylüyorum. Her türlüsünü yiyebilirim; peynirli, yoğurtlu, mantarlı, domatesli, kremalı... Hayatımda yediğim en iyi makarnalar burada yapılıyor. Her gün iki çeşit makarna çıkıyor. Arka taraftaki atölyelerinde makarnayı taze taze yapıp, pişirip, dükkanın ön tarafında satıyorlar (ortam bizim yufkacılar gibi ;) Öğlen saat 13:00'te açılıyor. Makarna bitene kadar satıyorlar. Bitti mi kapanıyor dükkan. Akşam tekrar aynı sistem saat 19:00'da başlıyor (18:00 de olabilir emin değilim.) Bizim gittiğimiz gün domatesli ve mantarlı makarna vardı. İkisi de harikuladeydi. Plastik kaplarda satıyorlar, plastik çatallarla. İstersen dükkanın içinde ye, istersen dükkanın önünde. Dükkanın içinde yersen bir de plastik bardakta şarap ikram ediyorlar. Oturacak yer olmadığını belirteyim. Su bedava. Bir porsiyonu 4 euro. Roma gibi her şeyin ateş pahası olduğu bir yerde bedava geliyor tabi 4 euro! PastificioVia della Croce 8, Piazza Spagna'da. Aynı caddede bir tiramisu cenneti var; Pompi. Mutlaka uğranmalı! Türkçe bilen bir satış elemanı var hatta, şaşırmıştık biz duyunca. Pompi'den çıkıp İspanyol Merdivenleri'ne (Spanish Steps) doğru giderken iki cadde sonra da Caffe Greco var. Orada da kendinize şöyle güzel bir kahve ısmarlayın. Ayakta içerseniz daha ucuz kahveler fakat lütfen oturun. Çünkü tarihi bir mekan. Koltukları, duvarları, bardakları bile tarih! Keyfini çıkarın kahvenizin ve mekanın ruhunu hissedin..

Konaklama üzerine de söylemek istediğim birkaç şey var. Bu tip gezilerde lüks otellerde konaklama taraftarı değilim. Otelimizi booking.com'dan almıştık biz (hoş erişimi engellendi - engelleniyor durumu var şimdi.) Gezeceğimiz noktalara ulaşımı ilk kriterimiz oluyor. Bu otel de şehrin göbeğinde, bir çok yere yürüme mesafesinde ve Barberini metro durağına çok yakındı. Otelde kahvaltı olarak peynir, cherry domates, füme et, kruvasan ve tart vardı. İçtiğim en güzel kahvelerdendi kahvesi. Tartı ise efsaneydi. Sabah odanın kapısın açar açmaz mis gibi kokusunu alıyorduk. Bu arada otelimiz aslında konuk evi statüsündeydi. Şöyle ki; dört katlı bir apartmanın birinci katındaydı otelimiz :) Sadece üç odası vardı. Müdire Ninite bize apartmanın, dairenin ve odamızın anahtarlarını teslim etti girdiğimizde. İstediğin saatte çık, gel, kapını aç, gir odana. Resepsiyon yok, oda servisi yok. Zaten Ninite de öğlene doğru otele uğrayıp bir iki saat kalıp gidiyor. Kahvaltıyı başka bir görevli hazırlıyor. Temizliği de üçüncü bir personel yapıyor. Gelip işini yapıp gidiyor yani herkes. Konfor ve temizlik muazzam! Yine gitsem Roma'ya yine kalabilirim bu otelde zevkle.



Başka fotoğraflar için; www.instagram.com/tugbaolcer

Roma, Colosseo, Colosseum, Kolezyum, İtalya, Seyahat, Gezi, Roma'da nerelere gidilir, Roma'da mutlaka görmeniz gereken yerler, Blog, Seyahat Blogu, Blogger, Travel Blog, Via Del Corso, Pantheon, Piazza Navona, Spanish Steps, İspanyol Merdivenleri, Roma'da alışveriş, Roma'da nerede ne yenir, Fontana Di Trevi, Aşk Çeşmesi, Roma Dondurması, Yurt dışında düğün, Yurt dışında düğün fotoğrafı çektirmek, Vatican, Vatikan, Basilica Di San Pietro, Aziz Petrus Bazilikası, Sistine Chapel, Sistine Şapeli, Michelangelo, İtalya, İtalya'da düğün Fotoğrafı, Pastificio, Beffetto, Caffe Greco, Pompi, En iyi makarna, Bonci, Roma'da ne yenir, Roma'da nerede kalınır.